Dünya’da yeni trend: Akılsız telefonlara dönüş

Dünya’da yeni trend: Akılsız telefonlara dönüş

20.12.2024 15:40:36

Yeni güne gözlerimizi açtığımız an itibariyle akşam yatana kadar elimizden düşürmediğimiz akıllı telefonlar hayatımızın her köşesine sızmış durumda. Yemek yedirilme bahanesiyle daha 2-3 yaşlarında hayatımıza girmeye başlayan bu akıllı telefonlar bizlere o an aradığımız şeylere ulaşmanın kolaylığını sağlarken anlık mutluluk vermekle birlikte diğer taraftan farkında olmadan bizleri bağımlı hale getiriyor. Dijital stresi yaşamamız da cabası. Akıllı telefonlar hayatımıza kolay getiriyor bu faydasını görmezden gelemem fakat pek çok sorunu da beraberinde getiriyor. Malumunuz teknoloji çağındayız. Bu teknoloji çağında akıllı telefon kullanımı da doğru orantılı bir şekilde artış yaşanmaya devam ediyor. Artış devam ederken bir yandan da bu sorunların farkında olan insanlar tarafından beraberinde getirdiği sorunların döngüsünden çıkmak amacıyla ‘akılsız telefonlara' dönüşler başladı. Bu durum şu an için dünya genelinde şimdilik Z kuşağı arasında yaygın. Hatta trend haline geldi diyebiliriz. Bu trend sayesinde hayatımıza getirdiği kolaylıklarla hayatımızın bir parçası haline gelen akıllı telefonlar yavaş yavaş ‘akılsız' diye tabir ettiğimiz eski model telefonlara yerini bırakmaya başladı. Bunu tabi akılsız telefonları tamamıyla bir kenara bırakarak yapmıyorlar. Onları da kullanıyorlar ama ağırlıklı olarak akılsız telefonları kullanıyorlar. Tercih meselesi.
NEDEN AKILSIZ TELEFONLAR TERCİH EDİLİYOR?
Bu tercihin nedenlerine indiğimizdeyse; sosyal medya bağımlılığı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan dikkat dağınıklığı, sürekli çevrimiçi olma zorunluğu ve buna bağlı oluşan dijital stres sorunu nedeniyle daha sakin bir yaşam sürme arzusunda olmak yatıyor. Z kuşağı dijital stresi kaldıramıyor anlayacağınız. Oysaki yakın zamana kadar aynı kuşak ‘en iyi telefonu' alarak arkadaşları arasında bir adım öne çıkmanın derdindeydi. Gerçi bu durum hala geçerliliğini koruyor. Piyasaya yeni bir telefon çıkar çıkmaz satış yapılacak mağazanın önünde uzun kuyruklar oluşturuyorlar. Sadece ülkemiz için geçerli bir durum değil. Diğer ülkelerde ‘en iyi ve en pahalı' telefonu alabilmek için böbreğini satan gençler bile var.
AKILLI TELEFON KULLANIMININ ETKİLERİ
Yazımın başında da vurguladığım gibi akıllı telefonların sundukları başlangıçta faydalı gibi dursa da zaman içinde pek çok yönüyle kullanıcısını ‘sömürücü' etkiye sahip olabiliyor. Sosyal medya uygulamaları örneğin. Bu tür uygulamaların bağımlılık yapıcı doğası gereği uygulamaların içinde vaktimizi rahatlıkla harcayabiliyoruz. Mobil veri ve analitik firması App Annie'nin dünya genelinde yaptığı bir araştırmaya göre akıllı telefonlardaki uygulamalarda geçirilen vaktin dünya ortalaması 4 saat. Endonezya 5,5 saatlik vakit geçirme süresiyle bu ülkelerin en başında geliyor. Ülke olaraksa aynı listede 4,4 saat ile dünya ortalamasında üzerinde sekizinci sırada yer alarak Amerika ile aynı sırayı paylaşıyoruz.
“Bu platformlarda vakit kaybetmiyorum aksine rahatlıyorum” diyenler içinse kötü bir haberim var. Rahatlarken fiziksel ve zihinsel sağlığınızda olumsuz etkileniyor. Bunu ben değil dünya genelinde konu özelinde çalışan uzmanlar söylüyor. Örneğin, ülkemizde Instagram'da geçirilen süre 21,4 saat! Dünya genelindeyse bu süre 12 saat. Ülkemizdeki bu bağımlılık oranı dünya ortalamasının neredeyse 2 katı. Peki, bu zamanı nelerden ödün vererek kazanıyoruz? Ailemizden, sevgilimizden, hobilerimizden hatta ve hatta kendi ruh sağlığımızdan. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün fakat özetle hayattan koparak anlık haz için kendimizden ödün veriyoruz dersem işin boyutunu anlamak adına yeterli olacaktır sanırım.
DİGİTAL DETOKSTA YENİ TREND
İşte tam da bu noktada bu sorunun çözümüne yönelik Kuzey Amerika ve Avrupa'da akılsız telefonlar trend olmaya başladı. Amerika'da örneğin gençler dijital stres ve ekran bağımlılığı nedeniyle akılsız telefon alıyorlar. İngiltere'de şimdilik minimalist yaşamı tercih eden gençler arasında akılsız telefonlara olan ilgiyi artışta. Ülkemizdeyse bu ülkeler kadar belirgin bir artış söz konusu olmamakla birlikte Z kuşağında bilinçlenme başlamış durumda. Gençler annelerinin ve babalarının eski telefonlarını çekmecelerden çıkarıp kullanmaya başladılar. Dünya'daki trendleri anlık takip eden Türk gençlerinin dünyadaki akılsız telefon kullanma trendine uyum sağlaması ve tüm ülkede yayılması an meselesi. Nitekim akılsız olarak nitelediğimiz cihazlar yalnızca temel iletişim işlevlerini yerine getiriyor. İnternet erişimi, sosyal medya uygulamaları ve çeşitli oyunlar yok. Bu durum da gençlerin sınavlarına odaklanmalarını sağlıyor. Odaklanılması gereken ne varsa onlara odaklanmış oluyorlar yani. Hali hazırda kendine ‘dijital detoks' yaparak akıllı telefonların bağımlısı olmayan okurlarımız hayattan kendini koparmayarak akılsız telefon kullanmaya gerek duymuyordur hiç şüphesiz fakat bağımlı hale gelen okurlarımız için Z kuşağına ayak eşlik ederek akılsız telefon kullanma trendine ayak uydurmamız durumunda büyük bir rahatlama sağlayacağımız gerçeği de ortada.
Bu kapsamda; akıllı telefonlar hali hazırda tüm dünyada yaygın bir şekilde kullanılmaya devam etse de bir taraftan da akılsız telefonların Z kuşağından başlayan kullanım trendinin yakın zamanda farklı yaş grupları arasında yayılması muhtemel. Bu yönde yaşanacak bir dönüşüm durumundaysa teknolojinin bizi kontrol etmesindense teknolojiyi bizim kontrol etmemiz adına önemli bir adım olacaktır. Bu kapsamdaysa akılsız telefonlar dijital çağın yükünden kurtulmak isteyenler için basit ve bir o kadar etkili bir çözüm gibi duruyor. Sosyal medya hesaplarını kapatıp aradan birkaç gün geçtikten sonra bağımlılığın etkisiyle yeniden açıp geçici bir rahatlama hissi duyanlar için bu yöntemi uzmanlar şiddetle tavsiye ediyor. Akıllı telefonlardan teknoloji çağının gerekliliği olarak vazgeçmek olmaz fakat yedek olarak kullanacağımız akılsız telefonlar bizi bu bağımlılıktan kurtarabilir. Eğer siz de dijital dünyanın getirmiş olduğu yüklerden bunaldıysanız akılsız telefon edinmenin vakti gelmiş olabilir. Gerçek dünyaya yeniden bağlanarak vaktinizi hobilerinize ve sevdiklerinize ayırmak düşündüğünüzden daha kolay olabilir.

YORUM YAP